Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dostlarımın Gözünden Ben #1. Bölüm

Resim
Dostlarımın Gözünden Ben (Ön kapak) Merhaba, ben Servet'in ilk beslediği hayvanıyım, bir kediyim. O benim şu anda nerede olduğumu, neden ondan ayrıldığımı bilmiyor ama ben yine de ona bir mektup yazmak istedim, ona içimi dökmek ve küçük bir teşekkür etmek istedim. Her ne kadar onu şu anda uzaklardan görsem de onu ne kadar çok sevdiğimi bilmesi için bir mektup yazmanın en iyisi olacağını düşündüm. Sevgili Servet, Biliyorum ki evden kaçtığım zaman çok üzüldün. Seni hayal kırıklığına uğrattım. Bunun için çok üzgünüm ama bunu yapmak zorundaydım. O minik ellerin ile bana dokunuşlarını, beni okşamanı o kadar sevmeme rağmen gitmek zorundaydım. Bu yüzden senden özür dilerim. Şu an sana bu mektubu yıldızlardan, gökyüzünden, bulutların üzerinden yazıyorum. Biliyorum sen beni hiç unutmadın. Ama şunu da bilmeni isterim ki "ben de seni hiç unutmayacağım"... Beni besleyip büyüttüğün için sana çok teşekkür ederim. İlk beslediğin kedinden, sevgilerle... Umarım beni hiç

Yazma İsteği Nereden Gelir - Yazmak İçin Nedenlerimiz

Resim
Biliyorsunuz ki herkes kolay kolay özgün yazı yazamaz. Özgün yazı yazabilmek için en önemli şeylerden biri de tecrübedir. Herkesin atladığı şey de budur zaten; "tecrübe". Bilirsiniz, bir konuda tecrübesi olmayan insan o konu hakkında neler yapacağını bilemez, bu yüzden o kişiyi sıfırda olarak kabul edebiliriz, yani yeni doğmuş bir insan gibi düşünebiliriz. Ama o kişi bu konu üzerine yoğunlaştığı zaman görebileceksiniz ki; artık sıfırda değildir, bir sonraki basamağa bire yükselmiştir, bu da yeni doğmuş kişinin hayatta kalma mücadelesini gösterir. Tabii bir de bunların diğer basamakları vardır, hayatta kalma mücadelesini kendimizce başardıktan sonraki basamaklardır bunlar. Öncelikle sizlere tecrübeden bahsetmemin nedeni, şunu anlayabilmenizdir; "Bir konuda uzman olan kişiler, sadece o şey hakkında sizden daha tecrübeli olanlardır." En basit cümlesi ile açıklaması bundan başkası olamaz sanırım. Bu yüzden herhangi bir işe başladığınızda önceliğiniz "hay

Dostlarımın Gözünden Ben #Giriş

Resim
Dostlarımın Gözünden Ben Bugüne kadar hayvanları hep sevdim ve sevmeye de devam edeceğim. Çünkü onlar benim için vazgeçilmez birer dost. Bu yüzden onlar ile ilgili ne kadar süreceğini bilmediğim güzel bir yolculuğa çıkmaya karar verdim. Onlar ile ilgili bir hikaye yazmaya karar verdim. Beslediğim hayvanları teker teker ele alacağım bu hikayemde, kendilerinin gözünden ben nasıl gözüküyorum ve onlar benim için ne diyor ya da ben onları duyabilseydim bana neler söylemek isterlerdi, işte bu soruların hepsine teker teker değinip, hangi anda bana ne söylemek istiyorlardı diye hepsini gözden geçireceğim. Her bölümü yazıp, bitirdikten sonra da sizlerle bu blogda paylaşacağım. Hikayem, ilk beslediğim hayvan, ismini şu an hatırlayamadığım bir kedi ile başlayacak. Onu tam hatırlayamasam da, aklımda kaldığı kadarıyla kendisinin gözünden "beni" anlatacağım. Daha sonra bir günlük beslediğim kuş ve ondan sonra aldığım çifte cennet papağanlarım, son olarak da beslediğim tavuklar. Kıs

Dostlarımın Gözünden Ben #Tanıtım

Resim
Dostlarımın Gözünden Ben Bugüne kadar sevdiğim bir oyunu oynarken bile  her zaman "neden bunu ben yapmıyorum" derdim. Yani ben bir oyun yapayım da herkes benim yaptığım oyunu oynasın... Bu sefer de hep ben başkalarının kitabını okuyorum dedim. "Peki neden ben bir kitap yazmayayım?" Aslında bu fikir aklıma ilk geldiğinde "yok artık" dedim, o kadar da değil, bari bunu yapmak istemeyeyim. Ama sonra biraz daha düşününce "neden olmasın?" dedim. Gittiği yere kadar yazayım, hem de bu blogda. İsteyen hikayemi okuduktan sonra istediği yorumu yapsın ve ben de ona göre kendimi değerlendireyim. Hem belli mi olur, bir bakarsınız o kadar güzel bir hikaye çıkar ki ortaya, kendimi bile şaşırtırım. Bu yüzden karar verdim, Dostlarımın Gözünden Ben  adlı bir hikaye yazacağım. hikayemi bölüm bölüm ilerletip gittiği yere kadar yazacağım, ortaya ne çıkacağına dair şu an hiçbir fikrim yok ama deneyeceğim işte, benim için hem güzel hem de çok farklı bir deneyi

Küçük (Yeni) Blogları Tanıtalım - Tanınalım

Resim
Biliyorsunuz ki bir sürü blogger var aramıza yeni katılan. Ama bunların çoğundan habersiziz ya da onlar seslerini duyuramadığı için onları göremiyoruz veya işitemiyoruz. Bunun sonucunda da o küçük ama belki ileride müthiş bir yazar olacak kişiler bir kaç gün blog hayatına devam edip bırakıyorlar. Diğer blogları gezdiklerinde, onların takipçi sayılarına baktıklarında, daha sonra dönüp kendi bloglarına baktıklarında ne yaşadıklarını sadece onlar bilir. Belki üzülüyorlar, belki de kendilerine kızıyorlardır, bilemeyiz. Ama bence onlarında tanınmaya ve bu yolda ilerlemeye hakları var, bu yüzden de onlar için, yeni blogger arkadaşlarımız için, onların sesini duyurabilmek için herhangi bir yazımızdan sonra, istediğimiz zaman, tanıdığımız ve başarıya doğru yol alabileceğini düşündüğümüz blogları paylaşsak fena mı olur? Tek yapmanız gereken yazınızın sonuna bir link ekleyip, istediğiniz bir blogu tanıtmak. Düşünsenize belki o blog ileride o kadar iyi olacak ki, ileride bir gün sizden

CSS ve JS Sıkıştırma İşlemleri Nasıl Yapılır? - Bloglara Özel İpuçları - Önemli Bilgiler

Resim
Bu terimleri birçoğunuz duymuştur. Ben de ilk duyduğumda pek fazla bilgi bulamamıştım bu yüzden böyle bir yazı yazma gereği duydum. Umarım faydalı olur. Js, Css sıkıştırma işlemi nedir ne işe yarar? Öncelikle biraz ondan bahsedeyim. Dışarıdan çağrılan ya da kendi blog temanız içinde bulunan stil kodlarının sıkıştırılması işlemidir. Sıkıştırma sonrasında blog sayfanızın açılış hızında olumlu etkileri de vardır. Daha iyi anlamanız için şöyle bir örnek verelim. Sıkıştırılmamış kod örneği: #paylas { border:1px dotted #000; padding-left:65px; background: #ffc039; padding-top:10px; -moz-border-radius: 10px; -webkit-border-radius: 10px; border-radius: 10px; } ul.sosyal { list-style:none; display:inline-block; margin:auto; } ul.sosyal li { display:inline; float:left; background-repeat:no-repeat; margin:auto; } ul.sosyal li a { display:block; width:50px; height:50px; padding-right:40px; position:relative; text-decoration:none; } ul.sosyal li.bh-facebook {

Yazacak Yazı Arıyordum - Mim

Resim
Tam da bir şeyler yazmak istiyordum ki " Kitap Cumhuriyetim "de bu mimi gördüm ve çok hoşuma gitti, yapsam fena olmaz diye düşündüm. Ve yapıyorum.. :) 1) En son okuduğun kitap? En son "Can Dostumun Yolculuğu" isimli kitabı okudum. Şu an ise: Yasak Tarih isimli kitabı okuyorum. 2)En son izlediğin film? Son zamanlarda film izlemediğim için ve en son hangi filmi izlediğimi hatırlayamadığım için maalesef boş geçeceğim bu soruyu. 3)Siyah mı, Beyaz mı? Şimdi neye göre "siyah mı, beyaz mı?" o da var. Mesela blogumun temasına bakın "beyaz", ama telefonun beyaz olsun mu derseniz "asla olmaz" derim. Yani kısacası değişir. 4)Tiyatro mu, Sinema mı? Tiyatroya yaklaşık 5 yıldır gitmiyorum. Yanlış anlaşılmasın gitmek istemediğimden değil, gidemediğimden. Ama sinema daha bir hoş geliyor. (belki de tiyatroya çoktandır gidemediğimden.) 5)Mesaj mı, aramak mı? Bir yıl önce bu soruya yanıt versem "mesaj" derd

Bir Şeyi Öğrenmek İçin Çaba Gerekir - Süreklilik Gerekir

Resim
"Hiç bir şeye ihtiyacınız yok, yalnız bir şeye ihtiyacınız vardır; çalışkan olmak." K.Atatürk "Çalışkan olabilmeniz için de sürekli çabalamanız gerekir ve asla vazgeçmemeniz gerekir." S.Arslan Çocukluğumuzdan beri bir şeyi öğrenmemiz için neler yaptık farkında mısınız? Ne kadar tekrarladık, ne kadar çabaladık, öğrendik, en önemlisi de bu yaptıklarımızdan tecrübe edindik. Bunun ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama sizlere (daha çok benden büyüklere) bu konu ile ilgili bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum. En azından birazcık farkında olmanız gerektiğini düşünüyorum. Ama bunun öncesinde de şunu bilmenizi istiyorum: " Bir şeyi öğrenmek için, çaba, uğraş ve süreklilik gerektiğini unutmayın. Ayrıca öğrenmenin "yaşı"da yoktur. Bunu aklınızdan çıkarın. " Çünkü dediğim gibi çaba,uğraş ve süreklilik olduğu sürece öğrenemeyeceğiniz hiçbir şey yoktur. Ama son zamanlarda insanlara bakıyorum da hayattan ne kadar da bıkmışlar, bir milyon yaşına gelmiş

Bir Blogger Yorumları Nasıl Değerlendirmeli? - Önemli Bilgiler

Resim
Bilirsiniz işte bazı bloglar vardır tüm yazıları yorum alır, bazıları vardır bazen yorum alır. Ama sonuçta bloglarımız yorum alır. Aslında önemli olan blogumuzun yorum alması değilde yorumları bizim karşılama şeklimizdir. Ondan da öncesinde yazdığımız yazıların iyi olması var tabii, o da ayrı bir konu. Şu ana kadar blogumun istatistiklerine baktım da 600 küsür tane yorum yapılmış. Bunlar belki iyi yorumlar, belki kötü yorumlar, belki de eleştiri yorumları vb.'dir. Peki ben şu ana kadar bu yorumları nasıl karşıladım ve sizlere neler öneriyorum? İşte şimdi tam da bu konu üzerinde yazacağım. Çünkü son zamanlarda öyle şeyler ile karşılaştım ki; bence bir bloggerin yapmaması gereken en önemli şeylerden biridir bu. Yapılan yorumu silmek, cevaplamamak, kötülemek. 1- Blogunuza Yapılan Yorumu Analiz Edin     İlk önce yapmanız gereken şey  blogunuza yapılan bir yorumu analiz edebilmektir. Çünkü yapılan yorumu analiz edemezseniz, size ne söylenmek istediğini anlayamazsınız. Yoru

Bir Şiir Yazmak Geldi İçimden - Bugünlerin Modası

Resim
Bu günlerde hangi bloga girsem bir bakıyorum şiir yazmış. Ben de en son deep 'in şiirini görünce "bende mi şiir yazsam acaba" dedim. Düşündüm, düşündüm ne ile ilgili bir şiir yazsam diye; aklıma akrostiş bir şiir yazmak geldi ve blogumun ismine bir akrostiş şiir yazdım. Biliyorum biraz saçma sapan oldu ama "modaya uymak lazımmış :)" Farklı da olsa :) Bilgilerimi mi paylaşsam İlgilerimi mi bilemedim. Limon gibi sarardım, Gül gibi kızardım desem, inanmayın.!! İlk düşündüğümde karar kıldım. :) En iyisini yapmak için çabaladım. Kimlere yönelik çalışsam anlamadım. Siz ya da sen fark etmez idi artık E ne yapsam yeridir artık. Ne desem olmadı İnanamadım yazdım Mırın kırın ettim, yine de yazdım :) Görüşleriniz benim için her zaman önemli.! Şiirim ile ilgili düşüncelerinizi çok merak ediyorum ve yorumlarınızı bekliyorum. :)

D&R Kitap Nasıl Satın Alınır? İnternetten Ucuz Kitap Almanın Yolları

Resim
Herkesin de bildiği gibi artık neredeyse tüm alışverişlerimizi internetten yapmaktayız. Hatta şöyle bir şey de var ki internetten yaptığımız alışverişler hem daha ucuz oluyor, hem de daha pratik oluyor. Eğer siz de internetten kitap satın almak istiyorsanız, size öncelikle D&R 'ı öneririm. D&R 'dan alışverişinizi aşağıdaki gibi çok basit işlemler ile yapabilirsiniz; 1- Öncelikle buraya tıklayarak e-mağazaya giriş yapıyoruz ve sağ üst köşeden Yeni Üyelik bölümüne giriyoruz. Eğer üye iseniz bu adımı geçebilir Üye Girişi yapabilirsiniz. 2- Eğer üye girişinizi de yaptıysanız artık istediğiniz kitabı arayabilirsiniz. Arama kısmı hemen logonun yanındadır. 3- Eğer ki aradığınız kitabı bulduysanız üzerine tıklayın. Arama sonuçları yukarıdaki gibi görülecektir. Eğer ki istediğiniz kitabu bulduysanız üzerine tıklayın. Daha sonra aşağıdaki gibi bir yer açılması gerekiyor; Burayı gördüğümüzde Sepete Ekle diyoruz. Alacağımız tüm kitapları yukarıdaki anlattı

İnsanlar Birbirlerinden Farklıdır

Resim
Hepimiz birbirimizi biliriz, sonuçta hepimiz insanız. İnsanlar birbirlerinden farklı yaratılmıştır ve hangi konuda olursa olsun birbirlerinden farklı düşünürler, çünkü bu insanların doğasında vardır, kimse bunu değiştiremez. En basit örnek ile sizlere şöyle açıklayayım; Şimdi en sevdiğiniz ve kendinize en yakın hissettiğiniz bir kişinin yanına gidin. İkinizin de birbirinizden farklı olduğunu anlayabilmeniz için aşağıdaki birkaç soruyu cevaplayın. Bakalım sonuç ne olacak. Hatta hiç kimseyi bulamazsanız benim cevaplarım ile kendinizinkini karşılaştırın. Soru 1: Okul veya işiniz dışında en çok sevdiğiniz şeyler nelerdir? Benim cevabım: Blogum, gitarım ve kitaplarım. Soru 2: En çok sevdiğiniz / beslemek istediğiniz hayvan hangisi? Benim cevabım: Köpek. Soru 3: "Telefon, tablet, bilgisayar, televizyon", bunlardan hangisi en çok ilginizi çekiyor? Benim cevabım: Bilgisayar. İşte bu üç soru bile sizin diğer insanlardan ne kadar farklı olduğunun bir göstergesidir. Tabii b

Evcil Hayvanlar Hakkında [Tavuk, Kuş, Kedi, Köpek] Yaşanmış Bilgiler - Sizler Onlar Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?

Resim
Bilmiyorum daha önceden herhangi bir hayvan besleyeniniz olmuşmudur. Onları yakından tanıma şansınız, onlara dokunma şansınız olmuşmudur. Belki onlardan korkuyorsunuz, belki de onları çok seviyor ama besleyemiyorsunuzdur. Bu yazımda sizlere onlar hakkında bildiğim ne kadar şey varsa, edindiğim ne kadar tecrübe varsa hepsini anlatmak istiyorum. Eminim benden daha tecrübeli kişiler de vardır bu konu hakkında. Ama onlar farklı, ben farklıyımdır. Çünkü ben sadece o hayvanları besleyen bir kişi olarak size tecrübelerimi anlatacağım. Ayrıca onları nasıl besleyeceğinizi değil, ben onları nasıl beslemişim sizlere onlardan bahsedeceğim. Şu ana kadar dört çeşit hayvan besledim ve beslemeye de devam ediyorum (ama hepsini değil) ; Kedi, köpek (kısa bir süreliğine de olsa) , kuş (cennet papağanı) , tavuklar. Her birini teker teker başlıklar halinde inceleyelim mi? Ne dersiniz? Hemde birbirine karıştırmamış oluruz. 1- Kedi Bir ara beslediğimiz bir kedicik. :)       Herkes kedileri bil

Bloglar ve İletişim - Bloglar İle Nasıl İletişime Geçilebilir?

Resim
Bundan önce yazdığım şu yazımda bunu çok daha iyi anladım. "Bir blogun olmazsa olmazlarından biri  İletişim  kategorisidir." Bir önceki yazımı yazabilmem için tanıdığım tüm bloggerler ile iletişime geçmem gerekiyordu. Ama bunu yapmam gerektiğinde çoğu bloggerin iletişim bölümünün olmadığını gördüm. Bir bloggerin olmazsa olmazı "İLETİŞİM" Herkesin de bildiği gibi bloglar arasında mimleşme şu zamanlarda çok moda.  Eskiden beri var olan bir şey aslında ama şu zamanlarda çoğu blogda göreceğimiz şeylerden biri mimdir. İşte en basitinden bizi mimleyen bir kişi bizimle iletişim kurmak  istiyor. Çünkü bazen biz o mimi görmemiş veya okumamış olabiliyoruz. Bu yüzden bile, sadece mimler için bile iletişim çok önemli diyebiliyoruz. Bir de düşünün ki sizin blogunuz hakkında size bir öneride veya şikayette bulunmak isteyen takipçileriniz var. Bunun için sizinle iletişime geçmek istemezler mi? Ya da benim son yazımda yapmam gereken şey gibi "tanıdığım tüm blogger

Blogcular Kendilerine Nasıl Hitap Edilmesini İsterler?

Resim
Blog hayatıma başladığım andan itibaren her zaman benden büyük kişiler ile karşılaştım. Bazıları benden bir yaş büyük, bazıları da on beş yaş büyük. Benden küçük blogcuları sorarsanız en fazla bir - iki kişi ile karşılaşmışımdır bugüne kadar. Düşündüm... Acaba benden yaşça büyük olan blogger arkadaşlarım kendilerine nasıl hitap edilmesini isterler? Ciddiyeti mi yoksa samimiyeti mi severler. Hatta daha sonra düşünmekle de kalmadım kendilerine sordum da. Cevaplarını çok merak ediyordum, hatta hepsinden farklı yanıtlar bekliyordum ama hiç de öğle olmadı. Sorum şuydu: " Size nasıl hitap edilmesini istersiniz? - (Size gönderilen maillerde ve blogunuza yapılan yorumlarda) " Soru sorduğum bu bloglardan bazıları yeni yeni büyümekte olan bloglar, bazıları da büyümüş ve baya bir izleyicisi olan bloglardı. Şimdi sizlere de sormuş olayım, sizlerin de yorumlarını aşağıya bekliyorum. Dediğim gibi cevaplar hiç beklediğim gibi değildi, hepsinin de cevabı "istedikleri gibi yo

Can Dostumun Yolculuğu Adlı Kitabın Analizi

Resim
Kitabın Türkçe Adı:  Can Dostumun Yolculuğu Kitabın Gerçek Adı:  A Dog's Journey Kitabın Yazarı:  W. Bruce Cameron Kitabı Türkçe'ye Çeviren:  Seda Çıngay Yayın evi:  Yabancı Kitabın Sayfa Sayısı:  389 ( 383-389 arası teşekkür bölümü ) Daha önce Can Dostum isimli kitabı okumuştum. Bu kitapta o kitabın devamı. Zaten kitabın üzerinde de bu belirtilmiş. ( Dostluk öyküsü kaldığı yerden devam ediyor... ) Bu kitap bir önceki okuduğum kitaba oranla daha uzun sürdü. Evet belki sayfa sayısı bir önceki kitaba göre daha fazla ama uzun sürmesinin nedeni bu değildi tabii ki. Kitabın ilk bölümleri bir önceki kitaba o kadar çok benziyordu ki sıkılmaya başlamıştım artık, bir de üstüne bir kaç yazılı eklenince kitabı okumakta zorluk çektim. Bu kitabın diğer kitaba ( ilk bölümlerinin ) ne kadar benzediğini anlayabilmeniz için size şunları söyleyebilirim; - Her zamanki gibi köpekçiğimiz bir ölüyor bir doğuyor. Tıpkı bir önceki kitapta Ethan'ı aradığı gibi bu seferde Ethan'ın tor

Kreatif Baskan'dan Gelen Kitaplı Mim

Resim
Tam da okuduğum son kitabın analizini yapıyordum ki bir de ne göreyim "bir bildirim." Başkandan güzel bir mim aldım. "Kitaplar ile ilgili" :) Hani derler ya iyi insan iyi lafın üstüne gelirmiş, aynen buna benzer bir şey oldu işte. Başkanın cevapladığı mimi buradan görebilirsiniz. Benim mim cevaplarım... 1) Birkaç kere başlamana rağmen bir türlü okumak istemediğin bir kitap?     "Aklında Bir Sayı Tut". Kitabın 20 - 30 sayfasını okuyup bırakmıştım, yaklaşık bir iki ay sonra tekrar başlamak istedim ama yine olmadı. Ben de birdaha  elime almadım. 2) Aynı zamanda birden çok kitap okuyabiliyor musun? Okuyorsan kaç kitap?     Hiç denemedim. Belki de denemek istemedim.     Bence bir kitabı bitirip diğerine başlamak daha mantıklı. Hele ki birbirlerine benzeyen konuları var ise. Başkan sen üçüncü soruyu atlamışsın. Şimdi fark ettim. 3) Yıllar geçse de en sevdiğin roman?       Aslında okuduğum kitapları hep severek alırım. Bu yüzden