Kayıtlar

Mayıs, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni Proje - Onların Öyküsü Projesi (Blog Yazarlarının Dikkatine)

Resim
Onların Öyküsü (Kitap kapağı) Projeyi ilk duyduğum anda hemen blogumda sizlere duyuracaktım aslında ama her nedense unuttum. Bugün de proje ili ilgili mail alınca tekrar unutmadan hemen sizlerle bu güzelim projeyi paylaşmak istedim. Bu proje, blog yazarlarının katkısı ile bir kitap hazırlamaktır (kitap kapağında da görebildiğiniz gibi). Blogger arkadaşlarımızın yazdıkları denemeler, öyküler veya bunlara benzer diğer yazılarından oluşan güzel bir kitap oluşturulacak ve Google Play ve Wattpad de yayınlanacak. Tabii projeye katılımlar için bazı kurallar da var, onlar da kısaca şu şekilde; Projeye katılacak olan bloggerler seçtiği iki yazıyı(makaleyi-öyküyü) gönderebilir. Gönderdiğiniz iki yazının içeriği siyaset veya benzeri tarzda değilse jüri elemesi olmadan kitaba alınıyor. Türkçe yazım kurallarına dikkat etmeniz gerekiyor. Blog adresinizi, sloganınızı, adınızı da yazdıktan sonra  ms.snmz@gmail.com adresine mail gönderiyorsunuz. Proje ile ilgili ayrıntılı kurallara vey

Yasak Tarih Kitabında Geçen Bilinmeyen Kelimeler ve Anlamları

Resim
Yasak Tarih kitabındaki bilinmeyen kelimeler. Bir kaç gündür düşündüğüm bir şeydi, tüm okuduğum kitapların bilinmeyen kelimelerini çıkartıp onları sizlere sunmak. Bugün itibariyle de bunu gerçekleştireceğim ve hem ben bilmediğim kelimeleri öğrenmiş olacağım, hem de sizlere bir şeyler öğretmiş olacağım. Ayrıca bunun sonucunda da yeni bir şey yapmanın mutluluğunu yaşayacağım. Aslında bunu yapacağımı düşündüğüm ilk zamanlarda biraz korktum (üşenmek de diyebiliriz), çünkü bayağı uğraş verici bir şey. Ama daha sonra biraz düşününce şunun farkına vardım; insanlar bir kitabı okuduğu zaman içinde ne kadar az bilmediği kelime olursa, kitabı o kadar iyi anlar. Yani benim bu paylaşımları yapmam sonucunda eğer bir kişi daha kitabını anlayarak okuyacaksa varsın uğraşayım. Hem sonucunda bende bir şeyler öğrenmiş olmayacak mıyım? Yasak Tarih isimli kitapta geçen bilmediğimiz kelimeler ve anlamları. Ejiptolog: Mısır arkeolojisi ve tarihini içeren bilim dalıyla ilgilenen bilim insanı. Ark

Okuduğunuz Kitaptan Sıkıldıysanız Deneyebilirsiniz - Yasak Tarih Adlı Kitaptan Ön Bilgi

Resim
Kitabın Türkçe Adı: Yasak Tarih Kitabın Gerçek Adı: Forbidden History Kitabın Yazarı: J. Douglas Kenyon Kitabı Türkçe'ye Çeviren: Demet Taşkan Yayın evi: Klan Kitabın Sayfa Sayısı:  464 Yaklaşık bir buçuk aydır bu kitabı okuyorum. Normalde tarihi araştırmaları seven ve bu tür şeyleri okumayı da seven bir kişi olarak bu kitabı okurken sıkılacağımı hiç düşünmezdim ama muhtemelen kitabı okumaya başladıktan sonra yaşadıklarımdan olacak ki kitabı bir türlü bitiremedim. Sanırsın ki kitaba kara büyü gibi bir şey yapılmış. Her ne olduysa bu kitabı okumaya başlamamdan sonra oldu. Not:  Kitabı bitirebilmem için şu an aklıma gelen yöntemlerden bir tanesi bu olduğu için "kitabı aldığım günden bugüne kadar neler yaşamışım" diye kısaca bir göz gezdireceğim, bir yandan da şu ana kadar neler okuduğumu sizler ile paylaşacağım. Günlerden bir gün ben yine blogumla uğraşır iken kapı çalar. Bir kargo kutusu gelmiştir. Kutunun içerisinde yanlış hatırlamıyorsam yedi tane kitap var

Okunduktan Sonra Toprağa Ekilen Kitap - Geri Dönüşüm Projesi

Resim
Küçük çocuklara kitapların nasıl üretildiğini anlatmak isteyen bir yayın evi çok iyi bir geri dönüşüm projesine imzasını atmış. Şöyle ki;  Pequeno Editor isimli yayın evi, FCB Buenos Aires isimli ajansla ortak bir çalışma yürüterek çevre dostu kitaplar üretmişler ve bu kitaplar okunduktan sonra toprağa ekildiğinde tekrar bir ağaca dönüşüyor. Jacaranda ağacı tohumlarını barındıran bu kitap öncelikle çocuklar tarafından okunuyor, daha sonra ise tekrar çocuklar tarafından toprağa gömülüyor. Bu şekilde de kitabın içerisindeki tohumlar gün geçtikçe ayrışıyor ve kitabın asıl yuvası olan doğaya geri dönüş sağlanıyor.  Ayrıca çocuklar da hem kitap okumaya teşvik ediliyor, hem de büyük bir geri dönüşüm projesine katkı sağlanıyor. Henüz bu projenin nereye kadar ilerleyeceği ile ilgili bir bilgi bulamadım ama böyle bir proje bence tüm kitaplarda uygulansa hiç de fena olmaz. Hatta bir sürü insan bu yüzden bile kitap okumayı sevebilir diye düşünüyorum. Konu ile ilgili düşüncelerinizi aşağı

Dostlarımın Gözünden Ben #2. Bölüm

Resim
Dostlarımın Gözünden Ben (Kapak fotoğrafı) Güzel bir günün akşamında, yemekten hemen sonra her zamanki gibi tekrar bir köpeğimiz olsun diye söylenirken ben, açıldı konu. Ama önceki günlerden bugünün bir farkı vardı, çünkü annem bu konuşmaya hazırlanmış gibiydi. Tam ben konuşmaya başlayınca annemden şöyle bir ses; "papağan alalım bir tane sana, hem ona konuşmayı da öğretirsin." Bir anda şaşırmıştım, önce biraz daha söylendim "hayır ben köpek istiyorum" diye. Ama fikir de hiç fena değildi nede olsa tam beş yıl sonra bir hayvan daha besleyebilecektim. Neyse ki şaşkınlığım çok fazla sürmedi ve gelen teklifi fazla bekletmeden hemencicik kabul ettim. Ve sonunda bir sonraki güne uyanmıştık, artık bir papağan almaya gidebilirdik. Hemen kahvaltımızı edip annemle birlikte yola çıktık. Kuş satan bir yere geldik ve hemen gözüme bir tanesini kestirdim ve onu aldık. Eve dönerken bir sürü tanımadığım insan elimdeki kafese bakıp gülümsüyor, bir yandan da "aa ne güzel b

Sabah Yürüyüşlerinin Faydaları - Neden Sabah Yürüyüşlerini Tercih Etmeliyiz?

Resim
Televizyon, gazete veya dergilerde sizlerde duymuşsunuzdur; "her insan günde en az 30 dakika yürüyüş yapmalıdır" diye. Ben de son zamanlarda yürüyüşü sevmeye başlayan bir kişi olarak artık her Cumartesi ve Pazar günleri yürüyüş yapmaya başladım. Malum diğer günler okula(her gün saat 6'da) gittiğimiz için geriye sadece Cumartesi ve Pazar günleri kalıyor. Haftanın bu iki gününde de sabah saat 5'de evden çıkıyoruz ve en az 1 - 1,5 saat yürüyoruz(ben ve babam). Sabah yürüyüşlerinin faydalarına geçmeden önce, kendimi sizler ile beraber değerlendirmek (ben yürüyüş yapmaya başlamadan önce nasıldım, şimdi nasılım) istiyorum. Haftanın sadece iki günü yürüyüş yapıyor olmama rağmen artık şunu başarabilmiş olduğumu sanıyorum, "erken kalkmak", çünkü henüz bir kaç ay öncesine kadar hep sabahları erken kalkmak istiyordum, özellikle hafta sonları ama bunu bir türlü başaramıyordum. Belki de o zamanlar yapacak hiçbir şeyim olmadığıından kalkamıyordum. İkinci bir şey ise

Herhangi Bir Konuda Kendi Yöntemlerinizi Geliştirmeniz İçin 4 Önemli Öneri

Resim
Biliyorsunuz ki satrançta at L çizerek ilerler ama bunun için birçok yol vardır: "sağa da, sola da, ileri de, geri de gidebilirsiniz". Bu yüzden öncelikle siz bir yöntem geliştirmelisiniz ki ona göre önce ilerimi yoksa geri mi gideceğinize karar verebilesiniz. Birçok konuda başımıza hiç olmadık şeyler gelebiliyor veya bir şeyi başarmak istiyoruz ama nasıl yapacağımızı bilemiyoruz. İnternetten, kitaplardan, dergilerden araştırıp sorunumuza bir çare arıyoruz ama bulamıyoruz. İşte bu gibi durumlarda sizlere önereceğim en etkili yol sorununuz veya konunuz ile ilgili çözümü kendi yöntemleriniz vasıtasıyla çözmenizdir. Tabii bu da bir çok kişi için hayli zor görünen bir yöntem ama unutmayın ki en etkili yöntem kendi bildiğimiz yöntemdir. Kendi yöntemlerinizi (herhangi bir konuda) geliştirebilmeniz için önerebileceklerim; 1- Uğraşacağınız konuyu tam olarak anlayın/benimseyin.       Bir konu hakkında kendi yöntemlerinizi geliştirmek istiyorsanız yapmanız gereken ilk ve e

DNS Sunucusu Algılanamadı Sorunu Çözümü - İnternete Giremiyorsanız Yapmanız Gerkenler

Resim
Bir kaç gündür bende internete giremiyordum. Sorunum da DNS ile ilgiliydi. Birinci DNS sunucusu algılanamadı gibi bir hata alıyordum. İnternetim 2 dakika gelip hemen gidiyordu. Sorunla karşılaşıp araştırmaya başladığım zaman gördüm ki bir çok kişi buna benzer sorunlar ile karşılaşıyormuş ve daha da kötüsü sorunlarını 1-2 haftada çözemeyenler de varmış. Bu yüzden sizlere en basit ve etkili 3 yol önereceğim. 1- Kablolarınızı, splitterinizi ve modeminizi kontrol edin.       Yapmanız gereken en önemli ve ilk şeylerden biri kablolarınızı, splitterinizi ve modeminizi kontrol etmenizdir. Eğer ki kablolar ve modem ile ilgili hiçbir bilginiz yoksa sadece şunları yapın; a- Modeminizdeki tüm kablolar takılmış mı. b- Modeminizden bilgisayarınıza gelen kablo takılmış mı ve kabloda herhangi bir sorun var mı(örneğin; kablo sıkışmış veya ezilmiş olabilir.) c- Modeminizin adaptörü takılmış mı ve çalıştığından emin misiniz. Yukarıda saydığım maddelere benzer her şeyi kontrol ettikten sonra m

Okuma İsteğini Arttıran En Önemli Yöntemler

Resim
Biliyorsunuz ki herkesin belli bir bıkma(sıkılma) noktası vardır. Bu herhangi bir şeyde(tv izlemek, oyun oynamak gibi) olabilir ama bunu en çok kitap okumakta görebildiğimiz bir gerçek. Aslında küçük bir araştırma yapılsa ve insanlara "en çabuk neyden sıkılırsınız?" diye bir soru sorulsa çoğunluğun cevabında "kitap okumak" olduğunu görebiliriz. Hele ki bu zamanların 7-14 yaş arası çocuklarına baktığımız zaman bunu açık ve net bir şekilde görebiliyoruz. Ama sizler şunu da bilmeniz gerekir ki çoğunuz biliyorsunuzdur; "Herhangi bir şeydeki sıkılma noktamızı arttırıcı şeyler de yapabiliriz." İşte bende şimdi sizlere tam da bunlardan bahsedeceğim. Yani okuma isteyiniz(noktanız) düştüğü zaman ne tür şeyler yapabileceğinizden bahsedeceğim ve eski halinize dönebilmeniz için yapabileceklerinizi sıralayacağım. 1- Doğru Kitabı Okuduğunuzdan Emin Olun      Aslında bunu tv izlemeye benzetebiliriz. Örneğin kendinize göre bir film bulmanız gerekiyor ki tv izlemey

Bir Anda Şiirleri Sevmek - Şiirleri Anlamak - Can Yücel Şiiri Sevdiğin Kadar Sevilirsin

Resim
İlk okuldan beri Türkçe derslerimizde görmüşüzdür şiirleri. Bazılarımız onları çok sever ezberlerdi, bazılarımız da sadece okur geçerdi. Sizlere siz hangisiydiniz diye sormayacağım, çünkü hangisi olduğunuz hiç fark etmez, biliyorum ki elbet bir gün sizlerde bir şiir ile karşılaşıp, onların ne denli güzel şeyler olduklarını, neden bu kadar sevildiklerini kendiniz göreceksiniz. Bunları nereden mi biliyorum? Tabii ki kendimden. Ben şiirleri hiç sevmeyen, umursamayan ve ezberlemekten nefret eden bir kişi olarak bunları sizlere söyleyebiliyorsam, eğer ki bende bir şeyler değişmişse, biliyorum ki sizlerde de buna benzer bir şeyler olacaktır. Hani derler ya ilk görüşte aşk diye buna denir. İşte aynen öyle bir şey bu da, şiirleri sevmek de böyle bir şey olsa gerek. Çünkü bende Can Yücel'in bir şiiri olan "Sevdiğin Kadar Sevilirsin" i okuyana kadar az önce de dediğim gibi şiirleri sevmiyordum. Aslında sevmemek değil de gerek duymuyordum desem daha doğru olacak sanırım. En

Hayallerime Küçük Bir Mektup - Gizli Bilgiler İçeride Saklı

Resim
Düşündüm, düşündüm, düşündüm... Bloguma yazılar yazamadığım şu zamanlarda neler yaşadım, neden bir şeyler yazmam gerekirken hep erteledim? diye.. Sonunda buldum; Çünkü her şey üst üste gelmişti, ödevler bir yandan biz buradayız diyorken, diğer bir yandan da blogum beni de unutma diyordu. Ben her ikisine de yetişmeye çalışınca da olmuyordu, olamazdı. Ama aklıma şöyle bir şey geldi, "hayallerime bir mektup yazmak". Hayallerime yazacağım bu mektup ya kötü olur ya da iyi, bu yüzden şimdilik ya blogumu ya da ödevlerimi seçmek zorundaydım. Çünkü her ikisi maalesef ki olmuyordu. Bu yüzden de ödevlerimi seçtim ve hayallerime doğru giden bu yoldaki engelleri temizlemeye çalıştım elimden geldiğince. Ama neyse ki ödev faslının kapanmasına ve tatil günlerinin başlamasına çok az bir zaman kaldı, sadece üç haftacık. Konuyu çok fazla da dağıtmadan mektubuma geçiyorum; Öncelikle şunu belirteyim; ne bir gün besleyeceğim minik bir köpek hayalimi ne kuracağım büyük bir çiftliğin ha