Drina'da Son Gün Kitabı Nasıl Bir Kitap? Karakterleri Hakkında Bilgiler - Faik Baysal

Drina'da Son Gün

Kitabın sayfa sayısı: 381

Kitabın Yazarı: Faik Baysal

Yayınevi: Can

Fiyatı: 15 - 20 TL arası değişebiliyor.

Benim okuduğum; ilk basım, Eylül 2006 (kütüphanede bulabildim.)

Öncelikle şunu söylemeliyim ki; bu kitap şu ana kadar sıkılmadan sonuna kadar okuduğum ilk Türk Edebiyatı Romanıydı. Bunu ilk başta söylememin nedeni de kitaptan gerçekten etkilenmiş olmam ve belkide kitaba zar zor sahip olup on beş gün içerisinde kütüphaneye teslim edebilme telaşımdandı.

Bu kitaptan etkilenmiş olmamın ilk nedeni; anlatım tarzının tıpkı bir film şeridi gibi, tıpkı fotoğraf kareleri gibi yazılmış olmasındandı sanıyorum. Çünkü öyle ki; kitabı okurken her bir kaç sayfadan sonra film şeridinize bir fotoğraf daha eklemiş oluyorsunuz. Bunu tabii ki gerçek anlamda yapmıyorsunuz ama hayalinizde öyle bir şekilde canlandırıyorsunuz, öyle bir şekilde kendinizi bir diziyi veya bir filmi izler gibi kitaba kaptırıyorsunuz ki kitaptan tamamıyla zevk alabiliyorsunuz. İşte bu yüzden ben bu kitaptan etkilendiğimi düşünüyorum.

Kitaptan etkilenmemin ikinci sebebi de karakterlerindendi diye düşünüyorum. Çünkü bu kitaptaki tüm isimler gerçek ve karakterlerin hiçbirinin ismi değiştirilmemiş, bu da ister istemez okuduklarınızdan etkilenmenizi ve olaylar hakkında diğer kitaplara oranla daha çok düşünmenizi sağlıyor. Bu yüzden de ben bu kitabın konusundan çok sizlere karakterlerini anlatmak istiyorum.

Şunları da söylemeden geçmeyeyim (çünkü bunlar da olmazsa olmazlar); olaylar Drina, Balkanlar ve etrafında geçiyor. Rusya, Almanya, Fransa, Türkiye gibi birçok devletten ve askerlerinden bahsediliyor. Çıkan savaşlar nedeniyle ortaya çıkan bir çok cemiyetten bahsediliyor (Türk-divisia, Mihaloviç, Neninç vb.). Her cemiyet ülkesini düşmanlardan arındıracağını söyleyerek ortaya çıkıyor, halkı arkasına almaya çalışıyor. Alman askerleri Dünya'ya barışı getireceklerini söyleyerek bir çok insanı nedensizce katlediyor. Bir çok kişi din ayrımı yapıyor ve bir çok kişi de Müslüman, Hrıstiyan, Yahudi demeden Balkana çıkıp insanları katletmek istiyor.

derken... Olay Drina'dan ayrılmaya kadar gidiyor ve en son #DrinadaSonGün neler olduğunu okuyup kitabı bitiriyorsunuz.

(Üstteki) Kitabın sonlarına doğru beğendiğim bir bölüm.
(Alttaki) Kitabın sonu. Bitişi de güzeldi.
Ama kitabı zeytin ağaçlarının arasında, temiz havada,
yanımda kahvem ile okumam daha güzeldi. :)
Sadece yanımda siz ve siz gibiler eksikti.
(Kitap okumayı sevenler eksikti.)

Sanırım bayağı hızlı bir şekilde, bir çok olayı atlayarak kitaptan kısaca bahsedebildim. Artık karakterlere mi geçsek?

1. Mehdi Azamoviç: Kısaca Miç. Bilgili, hukuk okumuş ama etrafındaki bir çok kişiye kendini lise mevzunu, bazı kişilere de ilk okul mevzunu olarak tanıtan, Selmanoviç'lerin bir arazisinde, toprakla uğraşmayı seven bir bahçıvan diyebiliriz kısaca. Her zaman iyimser ve insanları seven, belkide kendime en çok benzettiğim karakterlerden biri.
   
   En son Almanlar kurşuna dizmeseydi iyi olacaktı ama. Hayat bu işte. Arkadaşın gelip seni arkandan bıçaklıyor (Mordaç) ama sen onu ölmeden önce bile ele vermiyorsun. Azamaviç işte öyle bir iyimser karakterimiz.
   
   Bu arada Miç'i ilk sırada yazmamın nedeni az öncede söylediğim gibi; sevdiğim, kendime benzettiğim bir karakter olmasındandı.
2. Rıza Selmanoviç ve Diğer Selmanoviç Aile Üyeleri: Rıza Selmanoviç'in de Azamoviç'den aşağı kalır yanı yok, hatta fazlası var. (Şimdi diyeceksiniz ki neden o zaman bu karakteri kendine benzetemdin. Hem de Miç'ten aşağı kalır yanı olmamasına rağmen.) Nedeni şu; aşırı ön görüşlü olduğundan ve buna bağlı olarak bir çok kararını aşırı geç vermesinden dolayı. Ben öyle değilim.
   
   Ayrıca Rıza Selmanoviç karakterlerin en vatanseveri diyebiliriz. (Bu arada ben vatanımı sevmiyorum anlamına gelmesin sakın bu, öyle bir şey yok. Sadece az önce söylediğim nedenlerden dolayı bu karakteri kendime uyduramadım. :)
   
   Şevvala Ana (Rıza Selmanoviç'in eşi.) yaşadığı toprakları çok seven, evini, eşini, çocuklarını çok seven gerçek bir ana diyebiliriz. Tam bir Selmanoviç'li. Kendisi ile ilgili şeyleri okudukça (her zaman değil) farklı duygulara kapılıyorsunuz, kendisi de duygularını içinde tutamayan, direk dışa vuran bir karakter zaten.
   
   Dündar Selmanoviç (Rıza S. ve Şevvala S. oğulları) Babası Rıza Selmanoviç oğlunun Muammera isimli kız ile evlenmesini istemeyip Londra'ya okumaya gönderdiği tek oğlu. Daha sonraları zaten oğlundan hiç haber alamayan Rıza Selmanoviç, savaş sırasında oğlunun Londra'da öldüğünü bile öğrenemeden Roman bitiyor. (Kafama takılan küçük, belki size göre saçma bir yer ama acayip. Belki de okudum hatırlamıyorum. :)
   
   Selmanoviç'lerin Kızları Müberra ve Elmasa. Müberra küçük, Elmasa ise büyük olan kızları.
3. Nezir: Selmanoviç'lerin arabacısı. Tabi at arabacısı. Yani şu an yaşadığımız zamana göre söyleyecek olursak; şoförleri.
4. Kayr Metroviç: Tüm doktorların en azından buna benzer olmasını isteyebileceğiniz mükemmel bir doktor. İşini para için yapmayan, kendini tamamen hastalarını iyileştirmeye adayan mükemmel bir doktor.
5. Mirza: Belgrad Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirmiş, bilgili ve çocuklarına aşırı bağlı bir kadın. Almanlar'ın önüne sundukları saçma sapan nedenlerden dolayı kurşuna dizilerek Azamoviç'den önce öldürülür. Mirza'dan sonra da Azamoviç kurşuna diziliyor zaten.
6. Neninç ve Mihialoviç: Öncesinde halkın kahraman sandığı ama sonralarda iki eşkiya oldukları anlaşılan kötü niyetli Sırp asıllı kişiler. Tam bir caniler ve herkesi kötü emellerine alet edebiliyorlar.
7. Mordaç: Öncelerde Azamoviç'in yanında Selmanoviçlerin arazisinde çalışan, yani Azamoviç'in yardımcısı, hatta yirmi yıllık arkadaşı olan bir Sırp. Türk'leri hiç sevmemesine rağmen onların yanında çalışır ve bir gün ortadan kaybolup Neninç'in yanına gider. Sonralarda ise Azamoviç'in öldürülmesine zemin hazırlar. Hatta sonralarda Rıza Selmanoviç'e bile ihanet eder ama kendine bunu yediremeyip Rıza Selmanoviç ve adamlarının yanında(Türk-divisia toplantısı sırasında) kendini öldürür.
8. Türk-Divisia Cemiyeti: Hatipoviç'e yardım amaçlı yola çıkıp Rıza Selmanoviç'in kurmuş olduğu bir Cemiyet diyebiliriz. Bu Cemiyet'in başkanları ise; Rıza Selmanıviç, Hatipoviç, İsmailoviç ve Kerimoviç'dir.

Son olarak; bahsetmediğim bir kaç din adamı ve Osmaniç ailesi kaldı. Onları da kitabı okuyarak öğrenmenizi isterim.

Aslına bakarsanız kitabı hala neden sevdiğimi anlayamadım ama güzel bir kitap, etkileyici ve okunasıca kitaplardan... Yani bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Konu ile ilgili görüşlerinizi aşağıdaki yorum kutusundan gönderebilirsiniz.