2015 Ekim Ayında Stoklara Girecek 14 Yeni Kitap - D&R
2015 Ekim ayında stoklarda göreceğimiz 14 yeni kitabın içeriğini, yazarlarını ve varsa çevirmenlerini her ay olduğu gibi erkenden tanımaya devam ediyoruz. Bakalım bu ay bizleri hangi kitaplar ve ne tür kitaplar bekliyor olacak. Merakla araştırmalarıma devam edeceğim ve elimden geldiğince sizleri de bilgilendireceğim.
1- Ekim ayında tanışacağımız kitaplardan ilki Aşk ve Gurur isimli kitap oluyor. Kendisiyle önceden tanışmışçasına "Merhaba!" diyerek sözü kendisine bırakıyorum...
Kitabın Yazarı: Jane Austen
Kitabın Çevirmeni: A. Göke Bozkurt
Yayınevi: Avrupa Yakası Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Fiyatı: 14,53
Tanıtım Bülteninden:
Kitabın Yazarı: Jaume Navarro
1- Ekim ayında tanışacağımız kitaplardan ilki Aşk ve Gurur isimli kitap oluyor. Kendisiyle önceden tanışmışçasına "Merhaba!" diyerek sözü kendisine bırakıyorum...
Aşk ve Gurur |
Kitabın Çevirmeni: A. Göke Bozkurt
Yayınevi: Avrupa Yakası Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Fiyatı: 14,53
Tanıtım Bülteninden:
Dünya
Edebiyatı'nda çok önemli bir yere sahip olan Aşk ve Gurur, yazıldığı dönemi
aşarak yüzyıllar sonra bile televizyon dizileri ve sinema filmi olarak
defalarca uyarlanmış, böylelikle ölümsüz bir eser halini alarak günümüz
edebiyatseverlerine ulaşmayı sürdürmüştür. 18.yüzyıl İngiltere'sindeki insan
ilişkileri, hiyerarşik düzen ve sosyal atmosferi taşrada yaşayan Bennet
ailesinin kızlarının ilişkileri üzerinden okura başarıyla aktaran yapıt, çoğu
edebiyat otoritesine göre İngiliz Edebiyatı'nın en başarılı realist eserlerinin
başında geliyor. Zenginlik ve lüks düşkünlüğünün, aileler arasındaki çekişmenin
ve 18.yüzyıldaki kadın erkek ilişkilerinin mizahi bir dille anlatıldığı eser
tatlı üslubuyla yer yer okuru gülümsetmeyi başarıyor. Orta gelirli Bennet Ailesi'nin
akıllı ve dürüst kızları Elizabeth ile ülkenin önde gelen zenginlerinden birisi
olan Bay Darcy arasındaki karmaşık ilişkinin konu edildiği eserde, zaman içinde
gelişen çevre olayları ve ana karakterlerin süreç içindeki değişimi yazarın
kullandığı sağlam anlatımla okuru derinden etkiliyor.Çevresi tarafından kibirli
ve burnu havada biri olarak bilinen Bay Darcy'nin sosyal hiyerarşide kendisine
oldukça uzakta sayılabilecek taşralı Elizabeth'e duyduğu aşkla başlayan
değişimine tanık olduğumuz romanda, aşkın her türlü sosyal ve ailevi baskıyı
yenebilip kişiyi bambaşka bir insan yapabilme gücünü görüyoruz. Yazdığı bu
klasik eserle adını İngiliz Edebiyatı'nın önemli isimleri arasına yazdıran Jane
Austen, özellikle genç kız psikolojisini çok iyi anlattığı bu romanında,
evlilik hayali kuran genç kızların, dedikoducu yaşlı kadınların, soyluların,
kontların, leydilerin, balolar ve seyahatlerin ışığında geçen bir dönemin
fotoğrafını çekiyor. Bir yandan da İngiltere'nin sosyal yapısındaki
hiyerarşinin çarpıklığını ve kent-taşra çatışmasının dönem insanı üzerindeki
etkilerini okura başarıyla aktarıyor. Psikolojik tahlillerin öne çıktığı eser
geniş karakter kadrosuyla ve her birinin roman içerisindeki hikâyesiyle
yüzyıllardır okunma sebebini açığa çıkarıyor.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 01.10.2015
2- İkinci tanışacağımız kitap ise Elektronun Tarihçesi isimli kitap oluyor. Soruyorum kendisine de "tanışmak ister misin bizlerle?" diye... ve tanışıyoruz.
Elektronun Tarihçesi |
Kitabın Çevirmeni: Mehmet Doğan
Yayınevi: Boğaziçi Üniversitesi
Sayfa Sayısı: 263
Fiyatı: 22,80
Tanıtım Bülteninden:
Deneysel
Fizik Profesörü ve Cambridge Cavendish Laboratuvarı müdürü Joseph John Thomson,
1897'de, katot ışınlarında elektrik taşıyan öğelere parçacıklı bir doğal
atfetti. Bu olay, geleneksel olarak elektronun keşfi kabul edilen gelişmenin
ana unsurudur. Tam otuz sene sonra oğlu George Paget Thomson, elektron
kırınımının ilk görüntülerini elde etti ve bu görüntüler sayesinde, babasının
elektronlarının dalga benzeri davranışlarını gösterdi. İşe bakın ki, babası bir
dalga görüngüsünün (katot ışınları) tanecikler bağlamında açıklanabileceğini
göstermişken, oğlu da babasının belirlediği taneciklerin dalga özelliği
taşıdığını ileri sürüyordu. Elinizdeki kitabın öyküsü kısaca budur. Birçok
fizikçi ve bilim tarihçisi bu öyküye aşina olsa da, bu kitapta ilk defa ayrıntılarıyla
anlatılıyor.
Jaume Navarro, Universidad del Pais Vasco/Euskal Herrika Unibertsitatea'da Ikerbasque kürsüsü Araştırma Profesörüdür. Fizik, felsefe ve bilim tarihi eğitimi aldı, uluslararası araştırmalara katıldı, Cambridge Üniversitesi'nde, Londra Imperial Koleji'nde, Max Planck Bilim Tarihi Enstitüsü'nde ve Exeter Üniversitesi'nde çalıştı.
Jaume Navarro, Universidad del Pais Vasco/Euskal Herrika Unibertsitatea'da Ikerbasque kürsüsü Araştırma Profesörüdür. Fizik, felsefe ve bilim tarihi eğitimi aldı, uluslararası araştırmalara katıldı, Cambridge Üniversitesi'nde, Londra Imperial Koleji'nde, Max Planck Bilim Tarihi Enstitüsü'nde ve Exeter Üniversitesi'nde çalıştı.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 01.10.2015
3- Üçüncü olarak Ölüler ve Deliler isimli kitap ile karşılaşıyoruz. "Peki sen hangisisin? Ölü mü, deli mi?" deyip bizimle tanışması için teklifte bulunuyorum kendisine...
Ölüler ve Deliler |
Kitabın Yazarı: Raşit Gülbaş
Yayınevi: Kozalak Yayınevi
Sayfa Sayısı: 312
Fiyatı: 14,60
Tanıtım Bülteninden:
Kitabın Yazarı: Bernard Mınıer
Bir insan
hayatında kaç kere ölebilir ki? Üç? Beş? Yedi? Saymakla biter mi acaba? Alemi
gözüyle gördüğünden ibaret sayanlar ve ona sımsıkı sarılanlar sadece bir kere
ölüler. Çünkü göz onların ölümünü bir kere görür. Aslında onlar bu dünyadan
ayrılma korkusuyla kendi ruhlarını en başından öldürdüler.
Bir de bu alemde gözüyle gördüklerine pek fazla itibar etmeyenler vardır ki, onlar her gün ölürler. Ölmeden önce ölürler. Atıldıkları bu yeryüzünden, hapsedildikleri ten kafesinden her gün kaçmak isterler de başaramazlar. Onların yazgısıdır ki vade dolana kadar bu kafeste mahkûm olmak. İşte bu mahkumiyet her gün öldürür. Bu ölüm hali ise hayatında sadece bir kere öleceklere göre bir delilik halidir. O sebeple size deli denmedikçe gerçek manada murat edilen insan olamazsınız.
Hey sen! Ne diye öfkelenip duruyorsun? Sıkıntılar içinde yüzüp durduğunu iddia ediyorsun. Ne güzel ki anlatabilecek dertlerin var. Peki hiç, bazı insanların anlatılamayacak derecede derin acılara sahip olduğunu düşündün mü? Cesaretin varsa mezarlıklara git de ölülere sor. Ya da kibrini bir kenara bırak da delilerle konuş. Seni delirtecek ve öldürecek derecede bir derdin yoksa şu Rabb'ine küsüp durma oyununu bir kenara bırak. Çünkü Rab küsenler ile değil ümit edenler ile beraber.
Bir de bu alemde gözüyle gördüklerine pek fazla itibar etmeyenler vardır ki, onlar her gün ölürler. Ölmeden önce ölürler. Atıldıkları bu yeryüzünden, hapsedildikleri ten kafesinden her gün kaçmak isterler de başaramazlar. Onların yazgısıdır ki vade dolana kadar bu kafeste mahkûm olmak. İşte bu mahkumiyet her gün öldürür. Bu ölüm hali ise hayatında sadece bir kere öleceklere göre bir delilik halidir. O sebeple size deli denmedikçe gerçek manada murat edilen insan olamazsınız.
Hey sen! Ne diye öfkelenip duruyorsun? Sıkıntılar içinde yüzüp durduğunu iddia ediyorsun. Ne güzel ki anlatabilecek dertlerin var. Peki hiç, bazı insanların anlatılamayacak derecede derin acılara sahip olduğunu düşündün mü? Cesaretin varsa mezarlıklara git de ölülere sor. Ya da kibrini bir kenara bırak da delilerle konuş. Seni delirtecek ve öldürecek derecede bir derdin yoksa şu Rabb'ine küsüp durma oyununu bir kenara bırak. Çünkü Rab küsenler ile değil ümit edenler ile beraber.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 01.10.2015
4- Ve dört, dördüncü olarak Çember isimli kitabı tanımaya çalışıyoruz.
Çember |
Kitabın Çevirmeni: Işık Ergüden
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 552
Fiyatı: 24,32
Tanıtım Bülteninden:
Tanıtım Bülteninden:
Ölüm kol
geziyor. Çember daralıyor. Bu dehşete ne kadar dayanabilirsin?
Akıl hastanesinden kaçan zeki ve tehlikeli bir seri katil, evinde öldürülen ve ardında bir sır perdesi bırakan saygın bir profesör, kendi hayvanları tarafından parçalanmış halde bulunan bir köpek dövüşçüsü…
Başkomiser Servaz kanlı ipuçlarının arasında yolunu bulmaya çalışırken uzun zamandır kaçtığı gerçeklerle sonunda yüzleşmek zorunda kalacak. Sapkınlıklarla dolu bir dünyanın karanlık sırları ortaya saçıldığında bu vahşetin pençesinden sıyrılmak asla kolay olmayacak…
Gerilimin ustası Bernard Minier, dünyaca ünlü romanı BUZ'un başarısının ardından okurlarını yine nefes kesici bir entrikaya davet ediyor.
Akıl hastanesinden kaçan zeki ve tehlikeli bir seri katil, evinde öldürülen ve ardında bir sır perdesi bırakan saygın bir profesör, kendi hayvanları tarafından parçalanmış halde bulunan bir köpek dövüşçüsü…
Başkomiser Servaz kanlı ipuçlarının arasında yolunu bulmaya çalışırken uzun zamandır kaçtığı gerçeklerle sonunda yüzleşmek zorunda kalacak. Sapkınlıklarla dolu bir dünyanın karanlık sırları ortaya saçıldığında bu vahşetin pençesinden sıyrılmak asla kolay olmayacak…
Gerilimin ustası Bernard Minier, dünyaca ünlü romanı BUZ'un başarısının ardından okurlarını yine nefes kesici bir entrikaya davet ediyor.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 02.10.2015
5- Beşinci olarak Bekir - Bir Türk Masalı isimli kitap ile karşılaşıp, tanışmaya davet ediyorum.
Bekir |
Kitabın Yazarı: Işıl'ca
Yayınevi: İndigo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 464
Fiyatı: 18,25
Tanıtım Bülteninden:
Kitabın Yazarı: Nunila Lopez Salamero, Miriam Cameros Sierra
Tanıtım Bülteninden:
Yaşam, Umut
Üzerine Kurulan Camdan Bir Dünya…
Aşk; Bekir'in kaderine yazılmış bir vuslattı ve savaşmadan bu aşka ulaşamayacaktı. Yıllar boyu sadakatle savaşacak, ruhunun karanlığını aşkıyla aydınlatacaktı... Her şeye rağmen sabırdı aşkı...
Ne geçmişi... ne geleceği... ne umutları yön verecekti hayatına. Dua olacak bir cümle girecekti ailem diyeceği insanlarla birlikte karanlık çökmüş öksüz ruhuna...
İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz.
Yıllarca içini kemiren kimsesizliğe, ailem diyeceği, uğruna canını vereceği insanlarda bulduğu sevgi cevap verecekti.
Kan olmak değildi mesele...
Mesele can olmaktı...
Aşk; Bekir'in kaderine yazılmış bir vuslattı ve savaşmadan bu aşka ulaşamayacaktı. Yıllar boyu sadakatle savaşacak, ruhunun karanlığını aşkıyla aydınlatacaktı... Her şeye rağmen sabırdı aşkı...
Ne geçmişi... ne geleceği... ne umutları yön verecekti hayatına. Dua olacak bir cümle girecekti ailem diyeceği insanlarla birlikte karanlık çökmüş öksüz ruhuna...
İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz.
Yıllarca içini kemiren kimsesizliğe, ailem diyeceği, uğruna canını vereceği insanlarda bulduğu sevgi cevap verecekti.
Kan olmak değildi mesele...
Mesele can olmaktı...
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 02.10.2015
6- Bu sefer kapak resmi ile dikkatimi çeken bir kitabın yanına gidip bana kendini anlatmasını istiyorum... Datruelo - Küçük Şimşek
Datruelo - Küçük Şimşek |
Kitabın Çevirmeni: Zekiye Sanchez Velga
Yayınevi: Nota Bene Yayınları
Sayfa Sayısı: 32
Fiyatı: 9,12
Tanıtım Bülteninden:
Kitabın Yazarı: Robyn Schnelder
Tanıtım Bülteninden:
Uyanış
Öncesi Öyküleri'nin birinci kitabı, "Datruelo" diğerlerinden farklı
bir Küçük Şimşeğin öyküsü. Datruelo onlardan farklı çünkü mesela Datruelo
Güneş'le takılmaktan hoşlanıyor. Oysa diğerleri Şimşeklerin arkadaşı Fırtına
olmalı diyorlar. Datruelo yağmur başlayınca çıkıp oynuyor, Güneş'le dans etmeye
bayılıyor. Oysa diğer şimşekler yağmur yağdığında Güneş'e bağırıp dururlar...
Basklı yazar Nunila Lopez, "Neden Uyanış Öncesi Öyküleri?" diye sorulduğunda, "Çünkü onları daha uyumaktayken yazdım ve onlar benim çalar saatimdi." diyor. Sonra da ekliyor, "Bu öyküler o zamandan bu zamana pek çok kız ve erkek çocuğa, hayatı bize ezberletilenin dışında bir yerden görmeye başlamalarına yardım ettiler." Renklerle adeta dans eden Basklı çizer Myriam Cameros'un muhteşem çizgileriyle görselliğe kavuşan Uyanış Öncesi Öyküleri'nin her yaşa hitap ettiğini söyleyen Nunila "İçimdeki küçük kız ve içimde taşıdığım kadın da sonuçtan memnunlar." diyor.
Basklı yazar Nunila Lopez, "Neden Uyanış Öncesi Öyküleri?" diye sorulduğunda, "Çünkü onları daha uyumaktayken yazdım ve onlar benim çalar saatimdi." diyor. Sonra da ekliyor, "Bu öyküler o zamandan bu zamana pek çok kız ve erkek çocuğa, hayatı bize ezberletilenin dışında bir yerden görmeye başlamalarına yardım ettiler." Renklerle adeta dans eden Basklı çizer Myriam Cameros'un muhteşem çizgileriyle görselliğe kavuşan Uyanış Öncesi Öyküleri'nin her yaşa hitap ettiğini söyleyen Nunila "İçimdeki küçük kız ve içimde taşıdığım kadın da sonuçtan memnunlar." diyor.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 02.10.2015
7- Her Şeyin Başlangıcı isimli kitabı görüp yanına gidiyorum ve tanışmak istediğimi anlamış gibi başlıyor tanıtmaya kendini...
Her Şeyin Başlangıcı |
Kitabın Çevirmeni: Özge Burçak Aydınalp
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 320
Fiyatı: 21,54
Tanıtım Bülteninden:
Kitabın Yazarı: Terry Eagleton
Tanıtım Bülteninden:
Ezra
Faulkner mezuniyet balosunun kralı olacaktı; tabii kız arkadaşı onu aldatmasa,
bir araba kazasında bacağı parçalanmasa ve yeni gelen kız Cassidy Thorpe'a aşık
olmasaydı…
Altın çocuk Ezra Faulkner hayatta herkesi bekleyen bir trajedi olduğuna inanmaktadır; sonrasında gerçekten önemli şeylerin yaşanacağı bir olay. Onun kişisel trajedisi ise hayatında her şeyi kaybedebileceği bir an gelene dek beklemiştir: Mükemmel bir gecede, sorumsuz bir sürücü Ezra'nın dizini, spor kariyerini ve sosyal hayatını paramparça eder.
Artık balo kralı olma ihtimali kalmayan Ezra kendini uyumsuz öğrencilerin masasında bulur ve okula yeni gelen Cassidy Thorpe'la tanışır. Benzersiz bir kız olan Cassidy, rahat tavırları ve zehir gibi zekâsıyla Ezra'yı sonu gelmeyen maceralarında yanında sürüklemeye kararlıdır. Ezra yeni araştırmalara, yeni arkadaşlıklara ve yeni bir aşka yelken açarken bazı insanların yanlış anlaşılabileceğini keşfedecektir.
Peki, kişinin bireysel trajedisi gerçekleşmiş ve ardından yaşanan her şey az çok önem kazanmışken, yepyeni şanssızlıklarla nasıl başa çıkılır?
Altın çocuk Ezra Faulkner hayatta herkesi bekleyen bir trajedi olduğuna inanmaktadır; sonrasında gerçekten önemli şeylerin yaşanacağı bir olay. Onun kişisel trajedisi ise hayatında her şeyi kaybedebileceği bir an gelene dek beklemiştir: Mükemmel bir gecede, sorumsuz bir sürücü Ezra'nın dizini, spor kariyerini ve sosyal hayatını paramparça eder.
Artık balo kralı olma ihtimali kalmayan Ezra kendini uyumsuz öğrencilerin masasında bulur ve okula yeni gelen Cassidy Thorpe'la tanışır. Benzersiz bir kız olan Cassidy, rahat tavırları ve zehir gibi zekâsıyla Ezra'yı sonu gelmeyen maceralarında yanında sürüklemeye kararlıdır. Ezra yeni araştırmalara, yeni arkadaşlıklara ve yeni bir aşka yelken açarken bazı insanların yanlış anlaşılabileceğini keşfedecektir.
Peki, kişinin bireysel trajedisi gerçekleşmiş ve ardından yaşanan her şey az çok önem kazanmışken, yepyeni şanssızlıklarla nasıl başa çıkılır?
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 05.10.2015
8- Daha sonra arkamdan Özal'ın Dış Politikası isimli kitap gelip, bizimle tanışmak istediğini söyledi. "Tanışalım" dedim...
Özal'ın Dış Politikası |
Yazar: Hüner Tuncer
Yayınevi: Kaynak Yayınları
Sayfa Sayısı: 152
Fiyatı: 9,12
Tanıtım Bülteninden:
Dış
politika uzmanı emekli diplomat Hüner Tuncer, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden
sonra sivil iktidarın teslim edildiği Turgut Özal'ın dış politikasını ele alıyor.
Özal'ın 1983-1989 yılları arasındaki dış politikasının bütün yönleriyle analiz
edildiği kitapta yer alan bazı konu başlıkları:
Neoliberalizmi
benimseyen Özal'ın "Batı'yla bütünleşebilmek" adına uyguladığı
özelleştirme,
alttan alma ve ödün verme politikası
alttan alma ve ödün verme politikası
Özal
döneminde imzalanan protokol ve antlaşmalar
12 Eylül 1980 askeri darbesinin Türk dış
politikasına etkileri
Özal'ın
ekonomi politikası ve 24 Ocak kararları
Türk-İslam
Sentezi ve Yeşil Kuşak Projesi
İran-Irak
Savaşı sırasında Türkiye'nin tavrı
Dış politika açısından Batı Trakya, Mersin ve
Limni sorunları
Türkiye-Ortadoğu
ilişkileri ve Filistin sorunu
Türkiye-ABD
ilişkilerinde Ermeni sorunu ile Kürt sorunu
Türkiye-Sovyetler
Birliği ilişkileri
Türkiye-Avrupa
Topluluğu ilişkileri
Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Kıbrıs sorunu
Türkiye-Bulgaristan
ilişkileri ve Bulgaristan'daki Türklerin sorunları.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 05.10.2015
9- Bir de baktım ki arkamdan "İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e - 3 isimli kitabı da tanımalısınız" diye bir ses yükseldi.
İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e - 3 |
Yazar: Orhan Çekiç
Yayınevi: Kaynak Yayınları
Sayfa Sayısı: 352
Fiyatı: 19,00
Tanıtım Bülteninden:
Elinizdeki
eser, Mondros'tan İstanbul'a ile başlayıp Samsun'dan Erzurum'a ile devam
eden"İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e" serisinin üçüncü kitabı.
Orhan Çekiç bu seride Kurtuluş Savaşı'nı belgelere dayanarak akıcı bir dille
ele alıyor. Sivas'tan Ankara'ya kitabında Erzurum Kongresi'nden Büyük Millet
Meclisi'nin açılışına kadarki teşkilatlanma süreci inceleniyor.
Kitaptan bazı konu başlıkları:
Mustafa
Kemal Sine-i Millete Dönüyor!
Erzurum ve
Sivas Kongreleri
Anadolu-İstanbul
Çatışması
Anadolu ile
İstanbul Arasındaki Pazarlıklar
Son Osmanlı
Mebusan Meclisi ve Misakı Milli
İstanbul'un
İşgali
Ulusal Meclis
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 05.10.2015
10- Sonra küçük dedi ki: "Benim Babam Ömür Adam"
Benim Babam Ömür Adam |
Yazar: Ömer Açık
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
Sayfa Sayısı: 140
Fiyatı: 10,64
Tanıtım Bülteninden:
Güçlü
öykülemesi ve özgün üslubuyla sevilen Ömer Açık, çocuklar için yazdığı ikinci
romanında yine sıcacık ve umut dolu bir dünya yaratıyor. İlk çocuk romanı
Menekşe İstasyonu'ndaki zengin dil kullanımı, mahalle kurgusu ve birbirinden
ilginç kahramanlarıyla dikkati çeken yazar, bu kez rüzgârla haşır neşir,
hayallerinin peşinde koşan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Çocukların
heyecanını, yaşamı algılayışını başarıyla aktaran yazar, yarattığı mahalleyi
ekmek fırını, kedili kitapçı ve dut ağaçlı meydan gibi sevginin sıcaklığını
yansıtan ayrıntılarla biçimliyor. Benim Babam Ömür Adam, öğretmenlik görevini
sürdüren Açık'tan, hem küçükler hem de büyükler için şiir tadında bir roman.
Arkadaşı Şair Amca'yla meydandaki dut ağacı altında buluşmayı seven Fiko'nun hayallerine giden yol, mor bir kuşaktır. Babasının verdiği üç karış uzunluğundaki kuşağı iki hafta boyunca kaybetmemesi gerekmektedir. İyi de, aklı beş karış havadaki Fiko bu işi başarabilir mi?.. Yaz tatili boyunca süreceği bal rengi bisikletin hayali bir yandan, aileye yeni katılacak bebeğin yarattığı karışık duygular bir yandan; Fiko'nun aklı karışmıştır bir kere…
Arkadaşı Şair Amca'yla meydandaki dut ağacı altında buluşmayı seven Fiko'nun hayallerine giden yol, mor bir kuşaktır. Babasının verdiği üç karış uzunluğundaki kuşağı iki hafta boyunca kaybetmemesi gerekmektedir. İyi de, aklı beş karış havadaki Fiko bu işi başarabilir mi?.. Yaz tatili boyunca süreceği bal rengi bisikletin hayali bir yandan, aileye yeni katılacak bebeğin yarattığı karışık duygular bir yandan; Fiko'nun aklı karışmıştır bir kere…
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 06.10.2015
11- "Güven - Cilt 1 ve 2" dedi az ileride duran genç; "Güven çok önemli" dedi... "Onunla da tanışırız" dedim.
Güven - Cilt 1 |
Yazar: Vedat Türkali
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 800
Fiyatı: 30,40
Tanıtım Bülteninden:
Doğru. Kim
ne yapıyor ki? Bir şeyler diyecek oldu, vazgeçti Rahmi. TKP için alınan
desantralizasyon kararında, bunun gerekçelerini açıklama görevi de verilmemiş
miydi kendilerine? Doğru dürüst yaptık mı bunu biz? Yapmadık. Niye? İşimize
gelmediğinden! O güne dek tuttuğumuz yolun çıkmazlığını, yanlışlığını bir
özeleştiriyle halka duyurmamız isteniyordu bizden. Gelmedi işimize! Muhalefet
doğru mu söylemişti yani! Muhalefet nerden çıktı şimdi? O muhalefeti suçlayan
da Komintern'di! İlkelerine göre doğruydu suçlarken. 32'lerdeydi o suçlama.
Dünya devrimi peşinde Komintern. Sınıf sınıfa karşı! Muhalefet de Merkez'den
daha keskin o günler. Yedinci Kongre'den sonra alındı desantralizasyon kararı.
36 sonları. Karar 37 başlarında çıktı. Naziler iktidara gelmiş. Savaş kazanları
kaynıyor. Dengeler altüst olmuş. Bizimkiler doğru dürüst anlamamış Yedinci
Kongre'de alınmış kararları. Kemalistleri değerlendirmeler değişmiş; savaştan
yana olmayan devlet sayılmış Kemalist Türkiye. Biz, "Kahrolsun kanımızı
emen zenginler iktidarı, Kemalist burjuvazi," diyoruz! Hiç mi iyi bir şey
yapmadı bu adamlar? dediler Komintern'de. Dediler! Yıllarca sonra dediler!
Habersiz mi yapıyorduk onlardan; bilmiyorlar mıydı daha önce yaptıklarımızı?
"Bu işin tüm sorumluluğu Merkez Komitesi'nindir; biz bunu
üstleniyoruz" dedi Doktor. Evet, Komintern'e verdiği yazılı bildiride
dedi. Kaç kişi gördü o bildiriyi? Devlet sırrı gibi sakladık. Oturup şimdi
anlatayım mı bunları? "Kim ne yapıyor ki?" diye taş atıp dursun mu bu
adam? Legaliteye geçin, dediler. Olan biteni şu adamla bile konuşamıyorsak,
nasıl geçeceğiz legaliteye. Rakı mı çarpıyor? Ağır ol bakalım Rahmi Yoldaş!
Kimsenin sana bir şey sorduğu yok.
Güven - Cilt 2 |
Yazar: Vedat Türkali
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 576
Fiyatı: 26,60
Tanıtım Bülteninden:
Polisin
fellek fellek aradığı Hasan Basri Alp kayıptı, nerde olduğunu bilen yoktu. Ele
geçeceği pek düşünülmediğinden olacak, soruşturmada sıkışıldı mı, kimi işleri
onun üstüne yıkma eğilimi, polisin Basri'yi arama kızgınlığını daha da
kışkırtıyordu. İstanbulda İstanbulluluğunu yaşıyordu gene. Kuzeyden, Haliç
üstlerinden çıkıveren kış azgını kara bulutları, maviliklere mızrak gibi
çakılmış minarelerin onuruyla kabaran, kurşunlu, ağırbaşlı kubbeleri, kör olası
açlığın kavgasında tedirgin dolanan delifişek martıları, gelin gibi gezinen
tekneleri, Boğaz'da yaşayan lüferleri, istavritleri, uskumruları, kuyruğu
sokakları süpürerek götürülen derya kuzusu torikleri, balıkçı tablalarına manda
gibi serilmiş (...) Yabanıl sokak kedileriyle sekiz yüz binlik İstanbul kenti;
kıran kırana savaştaki bir dünyanın ortasında, boynunu bükmüş, karanlık bir
beklenti içindeydi. Yalnız İstanbul mu, tüm Türkiye bekliyordu bu acılı
karanlık içinde.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 09.10.2015
12- Sinança - Şirin Cemgil Sinan Cemgil'i Anlatıyor diyor hep bir ağızdan bizi dinlemekte olan topluluk.
Sinança |
Yazar: Şirin Cemgil
Derleyen: Taylan Cemgil
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 576
Fiyatı: 31,92
Tanıtım Bülteninden:
Sinança için
sosyalist bir kadının, Şirin Cemgil'in hikâyesi denebilir. Bir anlamda,
1970'lerden bu yana Türkiye'de yaşanan mücadele süreçleri düşünüldüğünde,
sayısız devrimci-sosyalist kadının duygularının, dirençlerinin ifade bulmuş
hali. Bu romansı kitap, kısa süren bir "dün" ile uzun süren bir
"bugün" arasında gidip gelen mektuplaşmalardan oluşuyor. Sancılı,
gerilimli, sevinçli. Hasret ve yalnızlık da var kaçınılmaz olarak.
Anlatılanlar, Türkiye sosyalist siyasi tarihinin bir parçası. Şirin bu kitabın
adını "Bitmemiş Yazılar" koymuştu ölümünden önce. Kaleme alacağı pek
çok şeyi yazamadı ama bu kitap onun sevgisinin ve hayatının en yalın özeti.
Sinança, hem bitirilememiş bir aşk mektubu, hem bir otobiyografi, hem de siyasi
bir anlatı olarak okunabilir. Şirin'in cümleleri hafızaları tazeleyecek.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 09.10.2015
13- "Peki ya sen, sen Şiir Nasıl Okunur bilir misin?" demez mi bir anda arkamdaki görünümü yaşlı ama içi genç amca.
Şiir Nasıl Okunur? |
Kitabın Çevirmeni: Kaya Genç
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 240
Fiyatı: 15,20
Tanıtım Bülteninden:
Tanıtım Bülteninden:
Şiir Nasıl
Okunur? 'da Terry Eagleton edebiyat eleştirisinde neredeyse "ölmeye yüz
tutmuş" önemli bir pratiği, şiir eleştirisini masaya yatırıyor. Elbette
sınırları geçirimsiz formüller, şablonlar önermiyor. Eleştirinin işlevlerini,
mantık ve amaçlarını gözler önüne seriyor. Şiir eleştirisinin içinde bulunduğu
krize farklı açılardan bakılıyor kitapta. Şiir eleştirisine yönelik ilgi
azalmasında, hatta bu pratiğin "ölümünü" ilan etmekte, Eagleton'a
göre, mevcut eğitim sisteminin de (edebiyat eğitiminin) yabana atılmayacak bir
payı var. Edebiyat eğitiminden kasıt da, şiiri bildik "biçim"
teknikleri üzerinden değerlendiren, sadece ama sadece uyaklara, kafiyelere,
seslerin hareketine odaklanan; sözümona biçim incelemesi yapıldıktan sonra da
şiirdeki kimi belli temaları ve fikirleri öne çıkaran tutumdur. Eagleton için
kabul edilebilir bir mantık ve strateji değildir bu. Edebiyat eleştirisinin
olmazsa olmaz bileşenlerinden olan şiir eleştirisinin yeniden toparlanması için
öncelikle mevcut stratejilerin eleştirilerek terk edilmesi gerekmektedir.
Şiirin daha geniş bir söylem düzleminde kalınarak, tarihle, siyaset ve
felsefeyle alakası göz önünde bulundurularak anlamlandırılması manasında şiir
eleştirisi, edebi faaliyetin vazgeçilmez bir ayağını oluşturmaktadır ve
edebiyat eleştirisi bu ayaktan asla ödün vermemelidir.
Kitabın Ön Sipariş Tarihi: 09.10.2015
Yazım ile ilgili görüşlerinizi aşağıdaki yorum kutusundan gönderebilirsiniz.
Kitap kaynakları: D&R
Elektronun Tarihçesi benim ilgi alanıma girdi. Aşk ve Gurur ise sıkıcı ve bitiremediğim dünya klasiklerinin arasında.
YanıtlaSilElektronun Tarihçesi benim de dikkatimi çeken bir kitap oldu. Yorumun için teşekkürler.
SilGüzel paylaşım olmuş.Aşk ve grur vardı okuyum
YanıtlaSilYorumun için teşekkür ederim.
Silterry eagleton'ın kitabına bi bakıyim :)
YanıtlaSil"Şiir Nasıl Okunur?" Tam da sana göre Deep :)
Sil