Neden Karşıt Görüşler Olmak Zorunda?

Çünkü, elektriksiz bir dünyanın lideri elektriğe adapte yaşayan biri olamaz!

neden karşıt görüşler olmak zorunda

Siz de bazen herkesin size karşı çıktığını düşünüyor musunuz? Mesela ben bazı zamanlar hatırlıyorum. Öyle ki sanki herkes bana karşı çıkıyormuş hissine kapılıyordum.

Aslında, evet. Herkes birbirine karşı çıkıyor. Mesela ben ne söylesem, beni dinleyen veya okuyan insanların en az birinden hemen her zaman karşıt bir görüş doğuyor. Bir çok insan benim söylediğimin tam tersini savunuyor. Hatta bazen ben bile etrafımdaki insanlara karşı çıkıyorum. İçgüdüsel midir bilmiyorum ama hepimiz birine veya birilerine karşı çıkmak istiyoruz.

Sanırım önceden sorduğum bazı sorular ve kendimce bulduğum cevaplar beni, Neden Karşıt Görüşler Olmak Zorunda? sorusunu sormaya yöneltti. Hem de hiç beklemediğim bir anda bu soruyu sordum ve cevabını buldum. Hatta belki önce cevabı okumuş ondan sona soruyu sormuş olabilirim.

Karşıt görüşler olmak zorunda tezimi kendimce "doğruladığımda" aslında hiç bu konuyu düşünmüyordum bile. İngilizcemi bir nebze daha geliştirebilmek için listenaminute.com üzerinden Electricity başlıklı kısa paragrafı okuyordum.

Okuduğum o paragrafta kabaca aklımda kalan şu cümleler üzerine düşündüm;

  • Elektrik dünyadaki en önemli icatlardan birisi.
  • Elektrik olmasaydı, mağara dönemleri gibi eski çağlara dönerdik.
  • Eskiden hiçbir bilgisayarın ve trafik ışığının olmadığı bir dünya vardı.
  • Elektriğin tehlikeli yanları da vardır. Bunlardan biri sera gazı yayması, diğeri de kolayca yangına sebebiyet vermesi ve canlıları öldürebilmesi.

Düşüncem şöyle gelişti...

neden karşıt görüşler olmak zorunda

Her büyük inovasyon, her büyük keşif beraberinde büyük bir dönüşümü de getirir. Tıpkı elektriğin keşfi gibi ya da atlardan inip arabalara binmemiz gibi... Aynı zamanda her büyük dönüşümün artı yönleri olduğu gibi eksik veya tehlikeli yönleri de vardır. İşte tam da bu nedenden dolayı bence karşıt görüşler olmak zorundaydı!

Bu düşüncenin çok basit kaldığının farkındayım. Bu yüzden gelin biraz daha derin düşünelim.

Dünyada var olma amacımızı düşünelim. Dünyadaki asıl amacımız insan topluluğu olarak kendimizle birlikte tüm dünyayı daha gelişkin bir yer haline getirmek mi? Veya sadece bu hayattan ayrılana kadar burada yaşamak zorundayız ve o kadar mı? Ya da siz her ne tahayyül ediyorsanız. Neye inanıyorsanız. Burada olma amacımız her ne ise işte, hiç fark etmez. Bana öyle geliyor ki, o amacın kendisi karşıtlıktan beslenerek var olmak zorunda.

İnsanların kendi arasında veya farklı türler arasında. Belki kısaca, insanla doğa arasında... Nasıl düşünmek isterseniz. Karşıt görüşler olmak zorunda. Çünkü, sadece biz insanları bile düşündüğümüzde, hem bu insan topluluğunu hem de dünyadaki tüm türleri ve canlıları yok etme tehlikemiz var. Bu yüzden elekrik gibi yararlı görünen bir şey aynı zamanda öldürücü bir güce de sahipse elektriksiz yaşayan toplumlar olmak isteyecektir ve bu o kadar güzel bir şeydir ki aslında. Düşünsenize elektrik bir gün hayatımızda gerçekten bize aşırı zarar verecek olsa ve gelecekte tamamen elektriksiz yaşamak zorunda kalsak, işte o zaman artık yeni dünya liderlerimiz muhtemelen elektriği kullanmayan kişiler tarafından biri olacak. Çünkü elektriğin olmadığı bir dünyada bize liderlik etmesi gerekecek olan kişi elektriksiz yaşama adapte olmuş bir kişi olmalı ki neslimiz devam edebilsin.

Örneğin, diyebiliriz ki yenilikçi düşünen insanlar zaten eskiden muhafaza edilen şeyleri de hızlıca kavrayabilir, yani elektriksiz dünyaya da hızlıca alışabilir ve bu sayede o dünyanın da lideri olmaya devam edebilir... Ama her zaman bu böyle midir? Eğer elektriksiz bir dünya hiçbir yerde yazılı ve sözlü bir şekilde anlatılmıyorsa bunu hızlıca öğrenmek mümkün müdür? Bence değildir. Bu durumda bizleri ancak karşıt görüşler kurtarabilir.

Örneğin, günümüzde neredeyse artık her evde bulunan çamaşır makinelerini düşünün. Yarından itibaren elektriğin olmayacağını da düşünürseniz... Muhtemelen aklınıza ilk gelen şey herkesin kıyafetlerini "eskisi" gibi elleriyle yıkayacağını düşünmek olur. Peki ama eskisi gibi yeterince temiz yıkama işini herkes biliyor mu ki ya da her yerde öğretiliyor mu ki herkes eskisi gibi elleriyle kıyafetlerini yıkayabilsin?

Bu durumda şu bakış açısı da önemli bence; karşıt görüşleri Ctrl + Z tuş kombinasyonuna benzetebiliriz. Hayat ileri doğru akarken geri almanın yollarından biri de karşıt görüşlerdir belki de.

Her ne kadar sinir edici olsa da bazen, karşıt görüşler kurtarıcı olma potansiyelleriyle iyiki varlar halen.

Yorumlar

  1. Denge lazım. Güzel. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bir nevi dengenin olması lazım. Ben teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Dikkat! Konu ile ilgili özgürce yorumunuzu yazabilirsiniz fakat lütfen yazacağınız yorum konu ile alakalı, hakaret içermeyen ve düzgün bir Türkçe ile yazılmış olsun. Aksi takdirde yorumunuz "spam" olarak kabul edilecektir. İlginiz için teşekkür ederim.