Robın Sharma Ferrari'sini Satan Bilge 'The Monk Who Sold Hıs Ferrari' Kitabı Nasıl Bir Kitap? (Yabancı Kitap Önerileri ve Analizi)

robın sharma ferrarisini satan bilge
Kitabın Türkçe Adı/Gerçek Adı: Ferrari'sini Satan Bilge / The Monk Who Sold Hıs Ferrarı
Kitabın Yazarı: Robın Sharma
İngilizceden Çeviren: Filiz Gülerkaya
Yayın evi: Pegasus yayınları
Kitabın Sayfa Sayısı: 231


Şimdiye kadar okuduğum kişisel gelişim kitaplarının en iyisi. Çünkü bir kitap ancak bu kadar güzel yazılır sanırım. Kitabı okurken içine o kadar girdim ki bir daha çıkmak istemedim. Anlatış tarzı diğer kitaplara göre çok ama çok farklı.

Kitaba övgülerden bir kaçını sizlere de göstermek isterim;
"İlham verici bakış açısı ve olağanüstü bir kitap." Carlos Delgado, Birinci Lig Beyzbol Yıldızı
"Kişinin sahip olduğu değerlere ulaşması için basit kurallar." The Dailiy News
"Sharma doğunun ve batının büyük düşünürlerinin bilgeliklerini bir araya getiriyor ve bunları iş dünyasına uyguluyor." The Liberal
"Hayatımızda kalıcı bir etki yaratan, en iyi kişisel gelişim kitaplarından biri." Servet Arslan

Kitap ile ilgili aslında o kadar çok övgüler var ki, bunu zaten kitabı elinize aldığınızda göreceksiniz. Ben artık onları geçip kitabın birinci bölümüne gelmek istiyorum; "Bir avukatın kalp krizi geçirmesi", evet kitap değişik bir şekilde başlıyor. Sanırım kitabın güzel olmasının nedenlerinden biri de bu.
Kitaptan alıntı; "Lütfen ölme yaşlı budala. Aramızdan ayrılmak için daha çok erken. Böyle ölmeyi hak etmiyorsun."

Kalp krizi geçiren bu avukat işinde o kadar başarılıydı ki, bu yüzden onun ölmesini hiç kimse istemiyordu. Ama neyse ki avukat ölmüyordu, daha da önemlisi kalp krizi geçiren o yaşlı budala geri döndüğünde dinç ve genç bir kişi olarak geliyordu. Ve o arada, yani avukatın kalp krizi geçirmesi ve daha sonra Doğu tarafına Himalaya dağlarına gitmesi ve daha sonra geri dönmesi. İşte ne gerçekleşiyorsa o arada gerçekleşiyor ve geri döndüğünde tüm o yaşantısını yanında önceden çalışan stajyeri, tek dostu olan John'a gelip anlatıyor, tam altı/yedi ay sonra.

Ve Julian(kalp krizi geçiren avukat) geri döndüğü zaman, John o kadar şaşırıyor ki ne diyeceğini bilmiyor. Tabi bu olay kitabın ikinci bölümünde Esrarengiz Ziyaretçi bölümünde gerçekleşiyor.

Artık buraları da geçip Julian'ın neden Himalaya dağlarına gittiğini sizlerle paylaşmak istiyorum;
Julian aslında sadece Doğuya seyahat etmek isterken bir yerden sonra kendini Himalaya dağlarında buluyor. Tabi bunun öncesinde de iyi avukat olmanın verdiği o mükemmel zenginliğinin hepsini(villasını, ferrarisini vs.) satıyor ve o şekilde Doğuya seyahat ediyor. Doğuya seyahat etmesinin nedeni de "iç güdüsü" kendisinin oraya gitmesi gerektiğini düşünüyordu.

Ve artık belli bazı nedenlerden ve söylentilerden sonra "Himalaya dağlarına, büyük bilgelerin bulunduğu o esrarengiz yere, dünyadaki Cennete gidiyor." Ve orada öğrendiği tüm Kişisel Gelişim bilgilerini Batıdaki herkese aktaracağına söz veriyor ve altı/yedi ay sonra eski çalıştığı yere gelip eski dostu John'u bulunca tüm gece ona bu olup bitenleri anlatıyor ve öğrendiği şeylerin hepsini ona aktarıyor.

Yedinci bölümden sonra da her bölümün özetinin bulunduğu sayfalar da size kitabı bitirdikten sonra yardımcı oluyor. Bölümün içerisinde anlatılan hikayelerden neler çıkartmamız gerektiğini söylüyor bize ve kitabı bir yıl sonra açtığımızda bile onları hatırlamamızı sağlıyor.

Kitabın her yeni bir bölümüne girdiğinizde de sizi büyük düşünürlerin sözleri karşılıyor. Ayrıca bölümlerin kısa kısa olması da kitap okumayı sevmeyenler için çok iyi bir şey. Çünkü günde bir bölüm okusalar kitabı on üç günde bitirirler. Hatta bazı bölümler bir kaç sayfa olduğundan en kötü herkes bu kitabı yedi/ sekiz günde bitirir. Ben dört günde bitirdim.

Ferrari'sini Satan Bilge'den bir kaç alıntı yaparak sizlerin de kitap hakkında biraz düşünceniz olmasını istiyorum;
Mutluluğun sırrı basittir. Gerçekten yapmayı sevdiğiniz şeyi bulun ve tüm enerjinizi onu gerçekleştirmeye yöneltin. Bunu yaptığınızda yaşamınız zenginleşir ve tüm arzularınız kolayca ve fazlasıyla gerçekleşir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatmak istediği şey; Eğer mutluluğa ulaşmak istiyorsanız, ki John istiyordu. Yapmayı sevdiğiniz bir şeyi bulun ve onu yapın demek istiyor. Yani siz bir avukat olmuş olabilirsiniz ama resim çizmekten hoşlanıyorsanız, sizin avukat olmanız resim çizmenizi engellemesin. Biraz da kendinizi düşünün.


Dizgin vurulmamış bir coşkuyla yaşamanın önemini hiçbir zaman unutma. Tüm canlı varlıklardaki harikulade güzellikleri görmeyi ihmal etme. Bugün ve içindeki her bir an bize verilmiş bir hediyedir. Amaçlarına odaklanmaya devam et. Evren geri kalan her şeyi halledecektir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatmak istediği şey; Aslında burada çok basit bir şeyden bahsediliyor. Yarın sabah erkenden kalmak için amaçlarınız olsun ve bunun için küçük adımlar atarak o amaçlarınıza ulaşın.


Evren cesur olanın yanındadır. Yaşamını en yüksek düzeyine ulaştırmayı başardığında, ruhunun gücü sana muazzam hazinelerle dolu büyülü bir mekana gitmen için rehberlik edecektir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatılmak istenen şey; Korktuğunuz, yapamadığınız şeyleri yapmanızdan ve bunları yaptığınızda cesaretleneceğinizden bahsediyor. Eğer sizin de John gibi "Başaramazsam ne olur korkusu" varsa içinizde; Julian size şöyle cevap veriyor: "Başarısızlık, deneme cesaretinden yoksun olmaktır; ne eksik ne fazla. Çoğu insan ile hayalleri arasında duran tek engel başarısızlık korkusudur. Ancak başarısızlık herhangi bir uğraşta başarı için şarttır. Başarısızlık bizi sınar ve gelişmemizi sağlar."


Zihin sarayına sinsice girmiş olan zayıf düşüncelere karşı savaş aç. İstenmediklerini anlayacaklar ve varlıkları hoş karşılanmayan konuklar gibi kaleni terk edeceklerdir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatılmak istenen şey; Eğer derste anlatılan, toplantılarda anlatılan şeylerin zihninizde kalmasını istiyorsanız, unutmamak istiyorsanız. "Zihninizi küçük düşünceler ile yormayın ve bırakın istenmeyen konuklar gibi gitsinler." Yani ne geçmişi ne de geleceği düşünün, sadece "Anı Yaşayın"


Avucunuzdan kum taneleri gibi akıp giden zaman asla geri gelmez. Zamanı erken yaşlardan itibaren akıllıca kullananlar zengin, üretken ve tatmin edici bir yaşamla ödüllendirilir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatılmak istenen şey; Her gününüzü son gününüzmüş gibi yaşamanızı söylemek istiyor. Kısacası "bugünün işini yarına bırakmayın", birilerine yarın değil bugün yardım edin. Ya da okumak istediğiniz kitabı yarın değil bugün okumaya başlayın.


Yapabileceğin en soylu davranış başkalarına bir şeyler vermektir. En yüce amacına odaklanmaya başla.
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatılmak istenen şey; Demin yukarıda da söylediğim gibi. Birilerine yardım edin, eğer onların da size yardım etmesini istiyorsanız.


Hepimiz burada özel nedenle bulunuyoruz. Geçmişinizin esiri olmayı bırakın. Geleceğinizin mimarı olun. 
Ferrari'sini Satan Bilge
Burada anlatılmak istenen şey; Herkesin belli bir yeteneği ve görevinin olduğunu vurgulamak istiyor. Yani geçmişimizi bırakıp şu an küçük adımlar ile geleceğe yön vermemiz gerektiğini söylüyor. Şu attığımız küçücük adımlar, geleceğimiz için büyük rol oynarlar.

Kitap işte bu okuduğunuz şeylerin ayrıntılarını ele alıyor, ben sadece kısa ve öz bir şekilde anlatmaya çalıştım. Kitabı bitirdikten sonra da Robın Sharma Hakkında kısmını okudum son olarak da onuda kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum: "Robın Sharma, dünyanın önde gelen liderlik ve kişisel gelişim uzmanlarından biridir. Kitapları, dünya çapında en çok satanlar listesinde en üst sıralarda yer almış ve otuz altı ülkede yayınlanarak milyonlarca kişiye olağanüstü hayatlar yaratmalarında yardımcı olmuştur. Çalışmalarına, ümlü CEO'lar, rock yıldızları, üst düzey girişimciler ve soylu kişiler kucak açmıştır. Hizmet verdiği kuruluşlar arasında da, Nike, BP, General Electric, NASA, FedEx, IBM ve Microsoft bulunmaktadır."

Son söz olarak da; Kişisel gelişim kitapları okumak isteyen herkese önerebileceğim en iyi kitaplardan bir tanesidir bu kitap. Okuyun ve okutun diyorum, böyle kitapları Türk yazarlarımızdan da görmek isteriz.

Yorumlar

  1. Ben de okudum, hatta aile bilgeliği'ni de okudum. Bu tarzı çok sevmesem de okumaya çalışıyorum. Öğrenecek çok şey var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında her türlü okumamız lazım, değişik türlerden farklı şeyler öğrenmemiz lazım.

      Sil

Yorum Gönder

Dikkat! Konu ile ilgili özgürce yorumunuzu yazabilirsiniz fakat lütfen yazacağınız yorum konu ile alakalı, hakaret içermeyen ve düzgün bir Türkçe ile yazılmış olsun. Aksi takdirde yorumunuz "spam" olarak kabul edilecektir. İlginiz için teşekkür ederim.